Demirel’i hayatında en çok pişman eden şey, Erbakan hocayı TOBB Başkanlığı’ndan indirmesi olmalı.
Şayet Demirel, Erbakan Hoca ile bu mücadeleye girişmeseydi, hoca bağımsız aday olur muydu? Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet, Saadet, Ak Parti ve Has Parti kurulur muydu?
Merhum Erbakan hoca’nın en çok buğuz ettiği kişinin, Demirel olduğundan kuşku yok. Lakin o, ömrünün son anına kadar kameralar önünde, Demirel’e bir “dost” gibi davrandı. Belki de yaşadığı bunca şeyde en büyük pay sahibi olması nedeniyle, tüm nefretine rağmen Demirel’i kırmak istememişti.
* * *
Kemalist rejim, Müslümanların üzerinden buldozer gibi geçmiş, İslamî görünürlüğü yok etmişti. Rejimin, İslamcıların siyaset yapması bir yana, ‘İslam Düşüncesi’ne kitaplarda veya makalelerde bile tahammülü yoktu.
Erbakan Hoca, uyguladığı siyasetle, yaptığı siyasete hiçbir zaman açıkça ‘İslam’ demedi, ancak yaptığı şey açıkça İslamcılıktı. O demese de ne demek istediğini, hem seçmen anlıyordu, hem de rejim. Her şeye rağmen Hoca, İslam’ı yeniden ülke gündemine taşıdı ve görünür kıldı. Bu yüzden Erbakan Hoca’ya, tüm İslamcıların minnet borcu var.
Toplum, yaşarken olmasa bile vefatında hocaya gönül borcu olduğunu açık etti.